26 Nisan 2008 Cumartesi

STRONSİUM 90

Acayipleşti havalar,
bir güneş, bir yağmur, bir kar.
Atom bombası denemelerinden diyorlar.

Stronsium 90 yağıyormuş
ota, süte, ete,
umuda, hürriyete,
kapısını çaldığımız büyük hasrete.

Kendi kendimizle yarışmadayız, gülüm.
Ya ölü yıldızlara hayatı götüreceğiz,
ya dünyamıza inecek ölüm.

NAZIM HİKMET RAN

ÇERNOBİL'DEN SESLER


"Bu topraklarda kalmaktan korkuyorum. Bana bir radyasyon cihazı verdiler, onunla ne yapacagım? çamaşır yıkıyorum, çamaşırlar sakız gibi oluyor ama cihaz tıkırdıyor. Yemek yapıyorum, turta pişiriyorum, yine tıkırdıyor..."

"Eve döndük. Orada giydiğim bütün giysileri çıkarıp çöpe attım. Kasketimi küçük oğluma verdim, onu çok istiyordu. Hep o kasketi giydi. İki yil sonra oğluma beyin tümörü teşhisi koydular... Hikayenin sonunu siz de yazabilirsiniz. Artik konuşmak istemiyorum. .." (Reaktörde çıkan yangını söndürmeye giden itfaiye erlerinden biri)

"Radyasyon neye benzer? Hiç gördünüz mü? Beyaz mı? Ne renk?"

"Kızım ve karımı hastaneye götürdüm. Bütün vücutları kara beneklerle kaplanmıstı. Benekler bir görünüyor, bir yok oluyordu.... Bir odanın içerisinde yedi tane, kafası kazınmış kız çocuğu düşünebiliyor musunuz? Hastanenin her odasında onlardan yedi tane vardı... Onu kapının önüne yatırdık. Neden sonra tabutu getirdiler. Küçüktü, büyükçe bir oyuncak bebek kutusu kadar. Tanıklık etmek istemiyorum. Kızım Çernobil nedeniyle öldü..."

25 Nisan 2008 Cuma


ÖLÜMÜN ADI:ÇERNOBİL



26 Nisan 1986’da saat 1:23’te Çernobil Nükleer Santrali’nde 4 no’lu reaktör patladı. Sonradan yapılan araştırmalar, işletme ve güvenlik sistemlerinde yapılmış olan testlerin yürütülemediğini ortaya çıkardı. Santral hemen kapatıldı. Bununla birlikte, patlama sırasında yüksek oranda radyoaktif buhar atmosfere yayıldı. En yüksek oranda radyoaktif serpinti Çernobil’in hemen yakınında kaydedildi. Nükleer santral ve yakınındaki Pripyat kasabası, kuzey Ukrayna’da, 2.8 milyonluk bir şehir olan başkent Kiev’in 90 kilometre kuzeyindedir. Felaket zamanında, hâkim rüzgârlar kuzeyden kuzeybatıya yönelmiş, böylece Beyaz Rusya radyoaktif serpintinin en çok yayıldığı alan olmuştur. Rüzgar yönlerinde sonraki değişimler ve yağmurlarla, Ukrayna’nın kuzey bölgeleri, kuzeydeki Avrupa-Rusya sınırı radyoaktif serpintiye maruz kaldı. Sovyet yetkilileri, 2 Mayıs 1986 gününe kadar ne patlamayı resmen doğruladılar ne de halkı uyardılar.
· Birleşmiş Milletler’in tahminine göre, Çernobil Felaketi’nden bu yana, radyasyona maruz kalan ve felaketten etkilenmiş bölgelerde yaşayan 15.000-30.000 kişi öldü.
· Ukrayna Sağlık Bakanlığı’na göre, 2002’nin başına kadar 472.400’ü çocuk olmak üzere 2.45 milyon kişi felakete bağlı hastalıklarda hastaneye kaldırıldı. Kanser Dergisi’nin Temmuz 1999 sayısında yayınlanan bir çalışmaya göre, felaketi takip eden yıllarda Ukrayna’da 15 yaş ve altı çocuklarda tiroid kanseri vakaları 10 kat arttı.
· Çernobil nükleer reaktöründe meydana gelen kaza 3 milyon çocuğun tedavi görmesine yol açtı; Birleşmiş Milletler İnsani İşler Ofisi'nin raporuna göre 7 milyon 100 bin kişinin gelecekte ciddi sağlık sorunları yaşaması bekleniyor.
· 26 Nisan 1986’da meydana gelen Çernobil Felaketi’nin ilk haftalarında İskandinavya, Galler, İrlanda, Kuzey İtalya, Yunanistan, Alaska kıyıları’nda yüksek oranda radyasyon tespit edildi.
· Rüzgarlar ve yağmurlarla taşınan radyasyon en yoğun Beyaz Rusya’nun güneyi ve merkezinde ve Ukrayna’nın kuzeyinde görüldü.
· Dünyanın en verimli tarım topraklarının olduğu Ukrayna’da 4.6 milyon hektar toprak kirlendi.
· Patlamanın hemen ardından, kirlenmeye maruz kalan bölgelerden 116.000 kişi tahliye edildi.
· Patlama sonrasındaki günlerde ve aylarda, 600.000 asker, itfaiyeci, temizlik işçisi (kadın ve erkek) felaket bölgesine temizlik çalışmalarına gönderildi.
· Uluslararası Çernobil Sendikası’na göre, temizlik işçileri, Beyaz Rusya, Rusya ve Kazakistan’da yaşamaktadır. 350.000’den fazla temizlik işçisi de Ukrayna’da yaşamaktadır.
· Uluslararası Çernobil Sendikası’na göre, geçen on yılda çoğunluğu 30’lu ve 40’lı yaşlarda erkeklerden oluşan 40.000 temizlik işçisi radyasyona bağlı hastalıklardan öldü. (ABD’nin Vietnam’daki 12 yıllık varlığındaki ölüm oranı yaklaşık 50.000 kişiydi.) En fazla ölüm oranı Beyaz Rusya’da Gomel bölgesinde görüldü, felaket sonrasında ölüm oranı %55.9 arttı.
· Çernobil Felaketi sonrasında santralin etrafında 30 kilometrelik bir alan “ölü bölge” ilan edildi ve insan yerleşimleri yasaklandı.
· Dinyeper Nehri ve kollarına dökülen radyoaktif maddeler, gelecek yıllarda da milyonlarca kişinin su kaynaklarını tehdit ediyor.
· 30 km’lik “ölü bölge”nin dışında “düşük düzeyli” radyasyon bulunan bölgelerde, halen 1.2 milyon insan yaşamaktadır.
· Tahliye edilenlerin ve temizlik işçilerinin (ki bunlar,radyasyona en çok maruz kalan kişilerdir) toplam sayısı 750.000’den fazladır.
· Patlamanın hemen ardından, Ukrayna ve Beyaz Rusya’da binlerce çocuk akut radyasyon tanısıyla, kusma, saç kaybı ve kızarıklık semptomlarıyla hastaneye kaldırıldı. (Kaynak: Mayıs 1992’de yayınlanan gizliliği kaldırılmış Sovyet Politbüro Protokolleri)
· Dünya Sağlık Örgütü, Çernobil yakınlarında yaşayan çocuklarda görülen tiroid kanseri oranlarının felaket sonrasında, normalden 80 kat arttığını belirtti. (Kaynak: Wall Street Journal, 3 Eylül , 1992, ve Nature, Eylül, 1992)
· Hiroşima Üniversitesi’nden uzmanların yaptığı araştırmaya göre, Beyaz Rusya’da yeni doğan ve 30.000 anne karnındaki bebekte görülen doğum sakatlıkları 1986’dan beri iki kat arttı. (UPI telgraf haberi July 14, 1994)
· 10.000’den fazla Ukraynalı çocuk lösemi ve diğer hastalıkların tedavisi için Küba’ya gitti.(New York Times, 6 Ekim 1995)
· Ukrayna’da çocuklar arasında görülen kanser hastalıkları 1986’dan beri üç kat arttı. (Ukrayna Sağlık bakanlığı Raporu, Kış 1994)
· 2001 yılında Londra’daki Kraliyet Tıp Kurumu yayınında yayınlanan bir İsrail-Ukrayna ortak araştırmasına göre, Çernobil temizlik çalışmalarında bulunan işçilerin 1986 sonrası doğan çocuklarında bulunan kromozom bozulması, felaket öncesinde doğan kardeşlerinden 7 kat fazla. 1994 yılında Birleşmiş Milletler Nüfus Dairesi Avrupa’da iki ülkede negatif nüfus artışı olduğunu belirtti: Ukrayna ve Beyaz Rusya. Rapor, bu düşüşü Çernobil kaynaklı bebek ölümlerine ve sağlık sorunlarına bağladı: Ukrayna’da bebek ölüm oranı Avrupa ortalamasının iki katı (1000 doğumda 14 ölüm)
· Rusya’da 1986 sonrasında erkekler arasında yaşam süresi oldukça kısaldı.(Kaynak: New York Times, 1 Eylül,1995) Ukrayna’da 13-29 yaş arası erkeklerin %50’si kısırlık problemi yaşıyor ki bu, dünyadaki en yüksek kısırlık oranı.
· Ulusal Bilimler Akademisi’ne göre, radyasyona maruz kalma nedeniyle gelişen kanserlerin çoğu, 10-20 sonra ortaya çıkıyor, bu yüzden Çernobil Felaketi’nin etkilerinin tamamının ortaya çıkması bu sürenin dolmasına bağlı. (ABD Ulusal Bilimler Akademisi, BEIR-5 Raporu)
· Çernobil felaketi üzerine yapılan çalışmalar, Ukrayna, Rusya ve Beyaz Rusya’da 1 milyondan fazla insanın radyasyondan etkilendiğini ortaya koyuyor.
· 2001 yılının Mart ayında, Çernobil Santrali’nin 1 ve 3. ünitelerini kapatmak ve radyoaktif atıkların depolanmasına yönelik bir tesisin yapılması için 36 milyon dolarlık bir anlaşma imzalandı. 1990’lı yılların başında Çernobil’de geriye kalan reaktörlerin geliştirilmesi için 400 milyon dolar harcandı. Enerji sıkıntısı yüzünden Aralık 2000 tarihine kadar Çernobil’in 3. ünitesi çalıştırıldı. 1991 yılında santralde çıkan bir yangın sonrasında 2. ünitesi kapatıldı ve 1997 yılında da 1. ünitesi kapatıldı.
· Beyaz Rusya Ulusal Bilimler Akademisi’nin tahminlerine göre, felaket sonrasındaki 30 yılda ülke ekonomisi 43.3 milyar dolar kayıp yaşayacak. Toplam kayıp (ekonomik, toplumsal, sağlık ve çevre, vs.) 235 milyar dolar olarak bekleniyor. Bu miktar, 1985 yılı ulusal bütçesinin 32 katı. Çernobil Felaketi kaynaklı harcamalar, 1991 yılı bütçesinin % 16.8’ini, 1996 yılı bütçesinin % 10.9’unu kapsıyordu. Halen bütçenin %5’i resmi Çernobil programına harcanıyor.
· UNDP ve UNICEF’in araştırmalarına göre, Beyaz Rusya’da Çernobil felaketi sonrasında, 54 büyük tarımsal ve orman işletmesi, 9 sanayi işletmesi kapatıldı. 22 hammadde deposu kullanılamaz hale geldi. Ukrayna’da 20 kolektif çiftlik ve 13 şirket kapatıldı.
· Ukrayna kaynaklarına göre, 1986-2015 yılları arasında ülkenin yaşayacağı ekonomik hasar 201 milyar dolar olacak. 2001 yılında Ukrayna’nın ulusal geliri 37 milyar dolar idi. Ukrayna ulusal bütçesinin %15’ini felaketin etkilerini gidermek için harcadı. 1992-1998 yılları arasında Rusya’da nükleer felaket için harcanan miktar 3.8 milyar doları buldu. Bu miktarın 3 milyar doları temizlik işçilerine ve felaketin kurbanlarına tazminat için ödendi.
22. yılında tüm Çernobil kurbanlarını saygıyla anıyoruz....

23 Nisan 2008 Çarşamba


TIPIRTI

ağaçlar arasındaki tıpırtı
kalbin burukluğundan
dökülünce güneş saçlarından
akşamın gizine/sular
durulur./börtü-böcek yorulur.

yel vurur yüzüne senin…


yağmurun toprağa değişi
zamanın geçiciliğinden
gerince kanatlarını gece
esneyen ağaçların üzerine
tılsım bozulur./
insan yaşamaktan yorulur.

ay vurur yüzüne senin…


kalbin burukluğu kendinden
su akar,yel vurur,ayna kırılır.
ömür dediğimiz törpü biter
ses azalır sesler içinde
bir balıkçı ağlarını toplar
güleç yüzlü sulardan./
deniz yorulur.

düş vurur yüzüne senin…

MUSTAFA KOÇ
Aralık 2007 - Sinop

YAŞASIN RENK!!!

Yaşasın Renk! Bedri Rahmi sergisi açılıyor

Çağdaş Türk resminin büyük ustalarından Bedri Rahmi Eyüboğlu, ölümünün 33. yılında görkemli bir sergiyle anılıyor. Sergi, İş Sanat Kibele Galerisi’nde 10 Nisan- 24 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek.

Sergide Eyüboğlu’nun aile koleksiyonu başta olmak üzere çeşitli kurum, müze ve özel koleksiyonlardan derlenen 150’ye yakın eseri görülebilecek.

GÖRKEMLİ BİR KİTAP EŞLİĞİNDE...
Çağdaş Türk Resminin kurucularından ve büyük ustalarından olan Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun eserleri,”Yaşasın Renk! Bedri Rahmi Eyüboğlu (1911-1975)” sergisi, sanatçının torunu Sabahattin Rahmi Eyüboğlu ve Ömer Faruk Şerifoğlu tarafından hazırlandı. Sergiye görkemli bir kitap eşlik ediyor. Aile albümlerinden fotoğraflar dışında 300 kadar esere yer verilen kitap, Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun yaşamı ve sanatına dair genel bir perspektifin yanısıra önemli ayrıntılara da dikkat çekiyor.

YARARLI VE GÜZEL...
Öğrencilik yıllarında çalışmalar yaptığı Paris’te İnsan Müzesi’nde ilkel kavimlerin sanatını inceledikten sonra güzelin yararlı, yararlının güzel olabileceği fikrini benimseyen Bedri Rahmi Eyüboğlu eserlerinde bu görüşü yansıttı. Resimlerinde geleneksel halk sanatlarından seçtiği motifleri başarılı bir biçimde kullanan sanatçı yerel yaşama ilişkin gözlemlerini, yazma, kilim gibi kültürel değerlerdeki malzemeyle buluşturarak tablolarına yansıttı. Halk kaynağından beslenen sanat anlayışı ile tablolar ve gravürlerin yanısıra büyük boyutlu duvar resimleri, mozaik, seramik panolar yapan Eyüboğlu’nun bazı desenleri, ölümünden sonra Binbir Bedros (1977), Karadut (1979), Babatomiler (1979), Aşk Mektupları (4 cilt, 1999-2006) adlı kitaplarda yayımlandı. 1911 yılında Trabzon’da doğan Bedri Rahmi Eyüboğlu lisede resim öğretmeni olan Zeki Kocamemi ve ağabeyi Sabahattin Eyüboğlu’nun yönlendirmesiyle girdiği İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü’nde Nazmi Ziya ve İbrahim Çallı’nın öğrencisi oldu. 1931’de diplomasını almadan gittiği Paris ve Londra’da resim çalışmalarını sürdürdü.
1940’lardan sonra duvar resimlerine yönelen sanatçı, 1950’de mozaik çalışmalarına başladı ve bu alanda uluslararası başarılar elde etti. 1927’de başladığı resim öğretmenliğini 1975’teki vefatına kadar İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde sürdüren Eyüboğlu çok sayıda öğrenci yetiştirdi.

44 KİŞİSEL SERGİ
Sanat yaşamı boyunca onlarca ulusal ve uluslararası karma sergide yer alan ve başarılar elde eden Bedri Rahmi Eyüboğlu yurtiçinde ve yurt dışında toplam 44 kişisel sergi açtı, 200 kadar sergiye katıldı. Sanatçının, Güzel Sanatlar Akademisi Diploma Yarışmasında üçüncülük (1933) ve Birincilik (1936) ödülleri, Birinci Devlet Resim ve Heykel Sergisinde üçüncülük (1939), Dördüncü Devlet Resim ve Heykel Sergisi’nde ikincilik (1942), 1956’da Sao Paulo Bienali’nde Onur Madalyası, 1958’de Uluslararası Brüksel Sergisi için hazırladığı mozaik pano ile Altın Madalya Ödülü, 33. Devlet Resim ve Heykel Sergisi’nde (1972) birincilik ödülleri bulunmaktadır. Eserleri İstanbul Resim Heykel Müzesi ile yurtiçi ve yurtdışında birçok müze ve koleksiyonda yer alan sanatçı çok sayıda mozaik duvar panosu ve kabartmaları gerçekleştirdi.

Sergi, pazar ve pazartesi günleri hariç, her gün 10:00-19:00 saatleri arasında gezilebilecek.

Yer: İş Sanat Kibele Sanat Galerisi, İş Sanat Kültür Merkezi, İş Kuleleri Levent